14 Ocak 2015 Çarşamba

Dinler Savaşına mı, Gidiyoruz ?

Görüntü öyledir.
Ancak, işin aslı, öyle değildir.
Dünya sermaye sistemi, bir duvara gelmiş dayanmıştır.
Bu duvar, sermaye sistemiyle eklemleşemeyen toplumlarla ilgilidir.
Din, bunun, görünen yüzüdür.




Dünya, sermayeleşecektir.
Sermaye sistemi, bütün Dünya'yı, ülkeleri, ekonomileri, insanları, kendi sistemi içine alacaktır.
Bu, kaçınılmazdır.
Direnç, bu sürecin geldiği noktayla ilgilidir.
Sistemin, kendi gerçekleri vardır.
Kendi hayat biçimleri, işleyiş tarzı vardır.
Bu tarz, ülkeden ülkeye, kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte, öz olarak, değişmez.


Sermaye formu, bellidir ve sermaye, bu formu gerçekleştirmek için, bu forma uymayanları uydurmak için, çabalar.
Mesele, bu forma uymayan toplumları, dinleri, inançları, insanları, bu forma uydurma meselesidir.
İslamiyet de dahil olmak üzere, bir çok din, bu formdan uzaktır.
Bu dinler, insanları, sermaye sisteminin gereklerinden uzak tutmaktadır.




Öyleyse, bu inanç sistemleri, sermayeyle uyumlulaştırılmalıdır.
Bu, zor ve meşakkatli bir süreçtir.
Binlerce seneden beri, zihinlere yerleşen inanç sistemleri, bir günde, ortadan kalkmazlar.
Özellikle, dogmatik, değişmezliğine inanılan inanç sistemlerinde, bu entegrasyon daha da, zor olmaktadır.


Dünya'da yaşanan bu toz dumanın arkasında, dogmatizmi çözme, bütün inanç sistemlerini, sermaye sistemiyle barıştırma, buluşturma çabası vardır.
Bu çaba, şöyle ya da böyle, başarıya ulaşacaktır.
Ancak, direnç arttıkça, sermayenin müdahalesi de, orantılı olarak artacaktır.




Burada, dinlere, inanç sistemlerine, toplumlara, insanlara düşen, sermaye sistemine, kendi inanç sistemleriyle karşı çıkmak değildir.
Modern sermaye toplumunun formlarını benimseyerek, sistemdeki konumunu almaktır.
Eğer, bir çaba gösterilecekse, bu, sermaye sistemi içinde, bu sistemin kurumlarıyla gösterilmelidir.
Dışarıdan gösterilecek çabalar, başarısızlıkla neticelenecektir.



Sermaye, kendi mükemmel formuna ulaşmadan, dönüşmez.
Bir yandan, formun mükemmel belirtileri, modern sermaye toplumlarında görülmeye başlamıştır.
Diğer yanda da, Dünya'nın diğer kısmı, bu formdan çok uzaktadır.
Sermayenin yıkıcı yüzüyle, dinsel temelde uğraşmak, anlamsızdır ve başarısızlık kaçınılmazdır.




O halde, dinlere, inanç sistemlerine düşen, yok olmamak için, bir an önce, sermayeyle eklemleşme çabalarını hızlandırmak olmalıdır.
Aksi, takdirde, sermaye sistemi, kendi acımasız uygulamalarıyla, bu eklemleştirmeyi, yozlaştırarak gözden düşürerek, ortadan kaldırarak gerçekleştirecektir.




Bu alt - üstlükte kazanan, modern sermaye toplumları ve uluslararası sermaye sistemi olacaktır.









Cafer Günday
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder