24 Aralık 2014 Çarşamba

Sermaye Sistemi, Neden, Sağlığa Zararlı, İhtiyaç Olmayan, Ürünler Üretir ?

Sermaye sistemi, bir üretim sistemidir.
Kaynakları, belli biçimde organize eder ve toplumsal üretimi gerçekleştirir.
Üretim biçimini ve paylaşımı organize eder.
Bunu da, piyasalar aracılığı ile gerçekleştirir.



Sermayenin, sahibinden ayrı olarak, amacı bellidir.
Büyümek, çoğalmak, merkezileşmek.
Bu amaca ulaşmak için, sahibi de, dahil olmak üzere, herkesi harekete geçirir, organize eder.
Ve her fırsatı değerlendirir.




Sermaye sistemi, üretimini, piyasa için yapar.
O nedenle de, piyasa talebi, üretimi, yatırımı, yönlendirir.
Fakat bu arada, talebi canlandırmak için de, kamçılar, yeni talepler yaratır.
Tüketicinin farkına varmadığı, isteyebileceği ürünler üretir.
Amaç, talebi artırıp, bunu, satışa çevirmek ve üretimi, artırabilmektir.


Bunu yaparken, ürettiği ürünün tüketiciye faydasıyla ilgilenmez, sadece, satın alıp almayacağına bakar.
Lüks tüketimi kamçılar, insan sağlığına faydası olmayan ama talep edilen ürünleri de, üretir.
Mesela, içki, sigara, şeker, gazlı içecekler, vb. bunlar arasında sayılabilir.
Sistem, meseleyle, ürün satıldığı ana kadar ilgilenir, ondan sonrası, kendi ilgi alanına girmez.



Burada, sistemin itici gücü, talebin niteliğidir.
Daha da, ileri gider, talebi de, yoktan var eder, yönlendirmeye çalışır.
Bu, sistemin tabiatıdır, kızmakla, bağırmakla çözülecek bir mesele değildir.
İş, tüketiciye, topluma düşmektedir, bu noktada.
Tüketici bilinçlendikçe, kendine, kendi sağlığına zarar veren ürünleri almadıkça, bu ürünler, piyasadan çekilecektir.




Üretim, sağlıksız ürünlerden, sağlıklı ürünlere yönlenecektir.
Sermaye sisteminde, üretimi, talep yönlendirir, yön çizer.
Satılmayan ürün, raflarda bir süre kalır, bir süre sonra da, üretimden çekilir.
Tüketici bilinci, bu noktada, sermayeyi eğitecek, yönlendirecektir.
İçilmeyen sigara, üretilmez. İçilmeyen içki, üretilmez.
Sağlığa zararlı, katkılı ürünler, satılmazsa, raflarda kalır.




Hazır gıda, talep edilmezse, bu alana yatırım yapılmaz.
Gazlı içecekler içilmezse, satılmaz.
Dolayısıyla, üretimin niteliğini belirleyen, talebin niteliğidir.
Tüketicinin bilinç seviyesidir.
Toplumlar, spor yapmaya yönlense, sermaye, spor salonları açacak, spor aletleri daha fazla üretilecektir.
Toplumlar bisiklete merak salsa, bisiklet üretimi, tavan yapacaktır.
Tüketici, katkısız, doğal ürünlere yöneldiğinde, sermaye, bu alanda yatırım yapma ihtiyacı duyacaktır.
Toplum sağlıklı olduğunda, ilaç sektörü gerileyecektir.





Kronik hastalıklar artarsa, sermaye de, bu karlı alana yatırım yapmak için, can atacaktır, hatta, kronik hastalıkların artması ve devamı için de, el altından çalışacaktır.
Kristal şeker satışı arttıkça, bedenler hastalanacak, insanlar, yedikçe yiyecektir.
Burada, piyasadan şekeri satın alan, üretimi yönlendiren, nihayetinde, tüketicidir.
Kimse, zorla, satış yapmamaktadır.
Elbette, reklamla, araştırmalarla, talep yönlendirilmeye çalışılır, ancak, bilinçlenmesi gereken de, tüketicinin kendisidir.



Sermaye sisteminin, insan sağlığı, çevrenin tahrip edilmemesi gibi bir kaygısı yoktur.
Sermayenin işi, çoğalmak ve merkezileşmektir.
Bunun için de, ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmez.
Sahiplerini de, acımasızca kullanır, bunun için.


Sermayeyi eğitmek, dizginlemek, yönlendirmek, bir bütün olarak topluma düşmektedir.
Ateş, bir güç, bir enerjidir.
Ateşi, pişirmek, ısınmak için de, kullanabilirsiniz, yakmak, yok etmek için de.
Sermayenin bu yok edici, zarar verici yönünü, toplum eğitmek, engellemekle yükümlüdür, kendi menfaati için.



Toplumlar, kendilerini, sermayenin bu doymaz iştahına teslim ettiklerinde, ne sağlıkları kalır, ne, yaşayabilecekleri bir çevre.
Sermayenin, sadece, kar için üretim hedeflerine, fayda için üretimi de, toplum bilinçlenerek eklemelidir.








Cafer Günday








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder