Dünya siyaseti, basit iş değildir.
Bir anda, ortalık karışır.
Bir anda, pazarlıklar, dengeler değişir.
Dost, düşman, düşman, dost olur.
Dünya siyasetinde, kimsenin eli armut toplamaz.
Herkes, gardını almış, hazır vaziyette bekliyordur.
Dünya arenasında, acıma olmaz.
Uzun vadeli planlar, ortak ve karşıt menfaatler, devrededir.
Kimse, kaşınız gözünüz için, Size, merhamet etmez.
Dünya siyaseti, ileri görüşlü devlet insanlarının işidir.
Bir günlük, bir aylık, bir senelik, Dünya Siyaseti yürütülmez.
Uzun vadeli planlar, programlar yapılır.
Olaylar devam ettikçe, bu planlar revize edilir, yeniden kurgulanır.
Ama ana plan, kolay değişmez.
Seçilen idareci, devlet politikasını, sadece, kendi ömrüyle, sadece, kendi inancı ve düşüncesiyle sınırlı tutarsa, yanılır.
Bu, çok kısa vadeli bir menfaati temsil eder.
Ve kısa vade de, hemen geliverir.
O zaman da, izlenen politika, çoktan iflas etmiş, geçerliliğini yitirmiş olur.
Sürece, diğer güçler ağırlığını koyar, Siz de, istemeseniz de, o güçlerin isteğine boyun eğersiniz.
Bugün, İngiltere, Almanya, Amerika, Japonya, Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkeler, uzun vadeli devlet politikalarını yürütmektedirler.
Ülkemizdeyse, ne yazık ki, bunu görememekteyiz.
Ülkemizde, siyasi ortamın çok çabuk değişmesi, devlette ve siyasette devamlılık düşüncesinin zayıf olması, her dönemde, bambaşka politikaların gündeme gelmesine neden olmaktadır.
O zaman da, kendinizin değil, başka güçlerin istediklerinin oyuncağı durumuna düşebilirsiniz.
Dayatmalara karşı duramazsınız.
Ülkeniz ve yakın bölgelerinizde kurulan güç dengelerinde, esameniz okunmaz.
Siz, ülke olarak, etken değil, edilgen olursunuz.
Yönlendiren, biçim veren değil, yönlendirilen, biçim verilen ülke konumuna düşersiniz.
Bunun faturası da, belli bir politik görüşe ve iktidara kesilerek de, çözüm sağlanamaz.
Başka bir politik iktidar gelse, durum değişecek mi ?
Ya da, değişti mi ?
Güçlü ülkeler, karşılarında güçlü ülkeler gördüklerinde, pazarlık eder, güçbirliği yapmak isterler.
Eğer, karşılarında, güçlü ülkeler, akıllı politika üreten ülkeler yoksa, yönlendirmek, güdümlerine almak isterler.
Biz, güçlü ülkelerle, eşit müzakere edebilmeyi hedeflemeliyiz. Pazarlık masasında, nasıl asli unsur olabiliriz, ona zihnimizi yormalıyız.
Uluslararası planda, o burayı karıştırıyor, şunu etkiliyor, bunu kışkırtıyor, diyemezsiniz.
Tabii ki, karıştıracak, etkilemeye çalışacak, planı programı çerçevesinde, uluslararası siyaseti yönlendirmeye çalışacak.
Bilinçli olun ya da olmayın, taraftar olun ya da, karşısında olun, fark etmez, istediğiniz, izin verdiğiniz tablo gerçekliğe büründüğünde, rahatsız olmanın bir anlamı yoktur.
Çok uzun yıllardan beri, santim santim, hazırlanan hesap kitap, uygulama aşamasındadır.
Dirayetli bir politika izleyerek, bunları yaşamama imkanı vardır.
Ne istiyorsan, onu yaşarsın. Ülkemiz de, bundan istisna değildir, istediğini yaşamaktadır.
" Ne doğrarsan aşına, o gelir kaşığına ".
Cafer Günday
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder