21 Haziran 2014 Cumartesi

Kötülüğe iyilikle karşılık vermek, kötülüğü, iyileştirir, etkiler mi ?


Bu, herşeyden önce, tartışmalıdır.
Evet, diyenler vardır, hayır diyenler vardır, kararsız kalanlar, vardır
 Din ve ahlakçılar, kötülüğe iyilikle karşılık vermek gereğini savunur.
Kötüye, iyilik yaparak, onu, " doğru yola " çekmek mümkündür, derler.
Din kitaplarında, atasözlerinde, peygamberlerde, bununla ilgili çok örnek mevcuttur.
Dün akşam gittiğimiz, Nuri Bilge Ceylan'ın " Kış Uykusu'ndaki " ana temalardan biri de, buydu.
 Kötüye, hep iyilik yaparak, onu, kötüyü, utandırmak, iyiye yönelmesini sağlamak, mümkün müdür ?
Bu, çetrefilli ve derin konuda, herkesin olduğu gibi, bizim de, naçizane görüşlerimiz mevcut.
Burada, kanımca, kötülüğü üreten insanın, doğru analizi önemlidir.
iyilik derece derece olduğu gibi, kötülük de, derece derecedir.
100 kişiyi öldürmüş bir seri katil, kaçıp saklandığında, ona yemek götüren bir çocuk, o katı kalbi, yumuşatabilir.
Bir hırsız yakalandığında, çaldığı gümüş şamdanlara, onlar bizim değil, onundu demek, hırsızı pişman edebilir.
Ya da, suç işleyen birinden davacı olmamak, o insanı etkileyip, tövbe etmesine yardımcı olabilir.



Sanıyorum, İran'da, bir anne, çocuğunun katilini, darağacındayken affetmişti.
Dolayısıyla, iyilik kötüyü etkilemez, diyemeyiz.
Ancak, Yüce Allah'ın ( c.c. ), kurduğu ilahi düzene baktığımızda, karşılıksız bir vak'anın olmadığını görüyoruz.
 İlahi düzenin de, bir cezalandırma mekanizması vardır.
Günah işleyenler, cennete gitmemektedir.
Sistemin koyduğu kurallara uymayanlar, günahkar olmaktadır.
Dolayısıyla, bir karşı mekanizma işlemektedir.
Aksi takdirde, kötülerin iyilikle karşılanması ve cennete gitmeleri gerekirdi.
Ancak, ilahi güç, öyle demiyor ve kötüler, günahkarlar, cezalandırılacaklardır, diyor.
Biz, yaratıcının kurduğu düzenin bir parçası olduğumuza göre, kötülüğe karşı, sınırsız bir iyilikle karşılık veremeyiz.
Buna, ne gücümüz, ne maddiyatımız, ne sabrımız, ne de, ömrümüz yeter.
Dolayısıyla, prensip olarak, hak eden, hakettiğini görmeli, bulmalıdır.
Siz yapmasanız da, ilahi adalet, kendi mekanizması içinde bunu yapmaktadır, zaten.
Kötüye yapılan iyilik, kötünün etkilenme ihtimali yoksa, kötüyü, aşırılaştırır, şımartır, daha da, kötü yapar, azdırır.
 O zaman da, kötüye iyilik yapmakla, kötüye iyilik değil, kötülük etmiş olursunuz.
Kötülüğünün derinleşmesine, katkı yapmış olursunuz.
Ya da, kötülüğün önünü açmakla, kötülüğün yayılmasına izin vermiş olursunuz.
Kötüyü büyütmüş, beslemiş olursunuz.
O zaman da, kötüden etkilenen zarar gören her şeyin vebali, Sizin omuzlarınıza biner.
Kötülüğü yoketme, engelleme gücünüz varken yapmamanız, sizi, suçlu durumuna sokar.
O halde, iyilik, her kötüyü, iyiye sevk eder, diyemeyiz.
Belki, şöyle demek daha doğru :
Kişiyi iyileştirmek istiyorsanız, onun anlayacağı dilden davranmanız daha doğrudur.
Nezaketten anlayamayacak birine nazik olsanız, ne ifade eder ki ?
Bencil olan, devamlı almaya alışmış birine vermeniz bir şey ifade etmeyebilir.
Dolayısıyla, ilacı, hastaya göre üretmeniz, daha anlamlı olabilir.
Bu tür ahlaki davranışları genelleştirmek, insanların, gereksiz yere yıpranmalarına, zarar görmelerine neden olabilir.
Bir işletmeye, iş ortamına, sürekli zarar veren birini, o işte, tutmanız onu iyileştirebilir mi ?
Eşini, taciz eden, eşini, hor gören, eşini sömüren, erkek olsun kadın olsun, birine, iyi olmanız ne ifade edecek ki ?
 Ona, anladığı dilden konuşacaksınız.
Hak edene, hak ettiğini yapmak, öksüz, yetim giydirmek kadar, sevaptır " sözü, boş olabilir mi ?
 İlahi adaletin tecelli etmesi, hak edenin hakettiğini görmesi, yaşaması, kurulan ilahi düzenin gereğidir.
Bizler, yapmamamız gerekenleri yaparak, iyilik yapılmayacak insanlara iyilik yaparak, bu düzenin gereğini yerine getirmemiş oluyoruz.
O zaman da, ilahi düzen, iyilik yaptığımız halde, bizi, cezalandırmaktadır.
Ama, aslında, onun adına iyilik demek doğru değil.
 İyilik, iyileştirirse iyiliktir.
İyilik, kötüyü besliyorsa, iyilik olmaz, kötülüğün besini olmuş olur.
Ancak, iyilik, bütün kötüleri iyiye çevirir, dönüştürür, diyemeyiz.
Eğer, doğru davranırsan, herkes memnun kalır.
Adaleti sağladığını, Sen de, hissedersin.


Cafer Günday

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder