28 Haziran 2014 Cumartesi

İnsan nasıl kandırılır ?

İnsan nasıl kandırılır ? 
Her gördüğüne inanma...
Gördüğün, belki de, gördüğünü sandığın şey, değildir...




Çok güzel bir iş çıkarmışlar.
İnsanlık tarihi, aynı zamanda, insanın birbirini kandırma, yanıltma, kullanma tarihidir de.
Görünenle gerçek, çoğu zaman, üst üste örtüşmez.
Daha doğrusu, sadece, gördüğün demeyelim de, duyularınla algıladığın her şey, gerçeği yansıtmaz.
Evet, gördüğün görünen, duyduğun da, duyulandır.
Kapanlar da, öyle değil mi ?



 Peyniri koyarsın kapanın içine, zavallı farecik, peyniri yiyeceğini sanır ama işin aslı öyle değildir.
 Oltaya takarsın yemi, balıkçık, hızla kapıverir, ama, işin aslı öyle değildir.
En temeline gidelim, bu Dünya, bizim için, yalan, nihayetinde, kaybolacak, yokolacak bir yer değil midir ?
Gördüğümüz her şey, gerçek ama aslında, yalan, kandırma, geçici, aslını gizleyen bir örtü değil mi ?
 Hemen hepimiz, bu kandırıcı örtüye, sahte görüntüye kapılıp gitmiyor muyuz ?
Hayatın bu temel yanılgısının yanında, insanın insanı kandırması, biraz hafif kalıyor aslında.
Halkımız, bunu, tek cümleyle özetlemiş : " Yalan Dünya..."
Filmi izleyelim de, duyularımızın nasıl yanıldığını, bir kez daha görelim.


Cafer Günday

2 yorum:

  1. Cafer Bey, güzel ve düşündürücü bir yazı,
    Yalan dünyanın iyi figüranları da vardır.. Hiçbir zaman değiştirilemeyen. Elbet bir gün iyiler hayatın oynadığı gölge oyunlarının hepsini kazanır..

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim, Sevilay Hanım, insanların, duyularının yanıltılarak kandırıldığını, vurgulamak istedim.

    YanıtlaSil