Toplumlar
modernleştikçe, sermaye değerleri egemen oldukça, insanların raf ömürleri de,
gittikçe, kısalıyor.
Manevi değerler,
yerini, alış - verişe, maddi değerlere bırakıyor.
Toplum tarafından
" satın alınabilirliğiniz " fayda ürettiğiniz sürece, geçerli oluyor.
O nedenle de, insani
açıdan baktığınızda, " acımasız "bir toplum yapısı çıkıyor karşınıza.
" Raf ömrünüz " dolduğunda, gözünüzün yaşına bakılmadan, raftan
indiriliyorsunuz.
Yerinize, daha taze,
raf ömrü dolmamış bir ürün konuveriyor.
Hayata fazla
bağlananlar, koltuklarına, makam ve mevkilerine sarılanlar, bu Dünya'nın geçici
olduğunu unutanlar için, raftan inmek, acıtıcı oluyor.
Kainat sonsuz,
bizler, sonlu organizmalarız.
Raftan indiğimiz
zaman, üzülmeyeceğiz.
Dolaplarımızı
boşaltacağız, bavulumuzu hazırlayacağız, son duamızı edeceğiz ve raf yerimizi,
yeni gelene bırakmayı bileceğiz.
Bu dünyaya
doğduğunuzda, ölüm randevunuz, baştan verilmiş oluyor.
Uluslararası siyasette de, böyle değil mi ?
İstediğiniz kadar
güçlü lider olun, bir raf ömrünüz olduğu gerçeğini unutmayacaksınız.
Raftan jübileyle,
alkışlarla da, inebilirsiniz, raf ömrünüz dolduğunda, bir el Sizi, raftan da,
alabilir, gözyaşlarınıza aldırmadan.
Ortadoğu liderleri,
daha çok ikincisini tercih ediyor izlenimi vermektedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder