15 Temmuz 2014 Salı

Açık büfe...

Açık büfeyi, en çok, çocuklar sever.
Hele, bir de, ebeveynleri yanlarında yoksa, keyiflerine diyecek olmaz.
İstedikleri, kendilerine yasaklanan yiyeceklerden, bol bol, alırlar.
Açık büfede, kendi başlarına yemek seçen çocukları seyretmeyi, çok severim.

Evde, annenin pişirdiği yemekleri yemek zorunda olan çocukların, vay haline.
Anne baba da, otoriterse, " Ya, önüne konulanı yiyeceksin, ya da, aç kalacaksın ", diyorsa, evdeki yemek saatleri, çocuk için, bir işkenceye, can sıkıntısına dönüşür.




Önüne konulanı yemeye alışmış çocuk, büyüyünce, kendi çocuğunun da, önüne koymaya başlıyor.
Ayrıca, önüne ne konulursa, yemeye alışıyor.
 - " Ne istersiniz ? "
 - " Farketmez ".

" Annem- babam, önüme, bunu koyuyorsa, bir bildikleri vardır ", demeye alışıyor.
Bir de, " Anneye - babaya karşı çıkmama kuralı " var ya.
Bir süre sonra, çocuk, " farketmez " demeye alışıyor.
Kendi tercihleri, ortadan kayboluyor, kendi içine hapsoluyor.
Önüne konulanı, doğru olarak görmeye başlıyor.

Anneye - babaya karşı çıkmama kuralı, büyüyünce, otoriteye karşı çıkmamaya dönüşüyor.
Askeri otorite, kamu otoritesi, yöneticisi, karısı - kocası, bütün otoriteler, onun için, şartsız kabule dönüşüyor.



Karşı çıkmama, boyun eğme, sorgulamama, bir yaşam biçimi haline dönüşüyor.
Demokrasi kültürü, çoktan seçme, istediği hayat biçimini yaşama serbestisi, doğumdan itibaren başlıyor.
Çocuğuna karşı çıkma hakkını, seçme hakkını öğretmeyen ebeveynler, aslında, birer noter yetiştiriyorlar.
" Evet " mührünü basarken, özgür iradelerine göre değil, şartlanmalara göre seçim yapıyorlar.
Zaten, toplum böyle olduğu için de, " Evet " mührünü basacağı yerler de, kendisine sorulmadan, önceden belirleniyor.
On yıllarca, hep aynı yere mühür basanlar, neyi sorguladılar ki ?



Mührü, niye oraya basıyorsun ?
" Dedem de, oraya basardı, babam da oraya basıyor. "
" Ayrıca, mührü oraya basmazsan, seni evlatlıktan silerim " dedi, yemin ettirdi.

Açık büfeler, otoriter toplumlarda, fazla olmaz.
Otoriter toplumlarda, otoriter ailelerde, önünüze konulanı yersiniz, verileni giyer, sev denileni sever, sevme denileni sevmezsiniz.

Açık büfe olan yerlere gittiğimde, seçim yaparken, kendimi, " özgür " hissederim.

Cafer Günday



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder